-
Meltem Mah. 3850. Sk. Belgen Sitesi D:7 Blok K:4 D:10 Muratpaşa/Antalya
Meltem Mah. 3850. Sk. Belgen Sitesi D:7 Blok K:4 D:10 Muratpaşa/Antalya
SAS-Life | Yaşlılar İçin
SAS-Life Dinleti Programı, yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan Bilişsel Bozukluklar, Unutkanlık, Beyin Felci gibi durumlarda uygulanır. Her bir program danışanın ihtiyacına göre tasarlanır. Uygulama seans saatleri ve günleri bireyin durumuna göre belirlenir.
Demans: Halk arasında bunama olarak bilinen demans, 80 yaşındaki her 5 kişiden 1’inde görülür. Demans hafıza başta olmak üzere; duygu, düşünme, motivasyon ve dil yeteneklerde bozulma olarak kendini göstererek kişinin edinmiş olduğu günlük becerilerinde ve sosyal hayatında zorluklar yaşamasına neden olan; beynin işlevini kaybetmesi halidir.
Normal bir yaşlanma sürecinde beyin hücreleri ve hücreler arası bağlantılarda bozulmalar ve kayıplar görülür. Ancak bu bozulma miktarının artması ile beyin, fonksiyonlarını yerine getirmez hale gelir ve demans oluşur.
Alzheimer: Demans hastalığının en yaygın çeşidi olarak tanımlanan alzheimer, bireyin ilk olarak hafızasını etkiler. 65 yaş üstü bireylerde 100 kişiden 8’inde görülen alzheimerın, 85 yaş üstü kişilerde görülme sıklığı %20’dir. Kişiler en çok hafıza konusunda problem yaşasa da zamanla giyinme, yeme-içme, zaman ve yön tayini, idrar tutma gibi günlük işlerde davranışsal ve bilişsel bozulmalar yaşayabilir.
Alzheimer hastalığının oluşumunda senil amioid plaklar, nörofibriler yumak oluşumu, sinaps-nöron kaybı ve beyinde küçülme gözlemlenir. Beyinde oluşan bu plaklar özellikle amigdala (Duygusal hafıza ve tepkilerin oluşmasında görevli), hipokampüs (hafıza ve yön bulmayla görevli) ve neokorteks (Duyu algılaması, hareket oluşumu, bilinçli düşünme ve dil gibi yüksek fonksiyonların yürütülmesinde görevli) gibi alanları etkiler.
Hafif Kognitif Bozukluğu: Demans hastalığının önceki aşamaları olarak değerlendirilen hafif kognitif bozukluğu yaşlanmaya bağlı olarak yaşanan bilişsel aktivitelerdeki azalmadır. Belirtileri olarak hafıza, dil ve karar verme gibi mekanizmalarda yavaşlama ya da kayıplar gözlenebilir olsa da bu azalmalar günlük hayatı etkileyecek şiddette değildir.
Hafif kognitif bozukluğun başlıca belirtileri olarak; isimleri ve kelimeleri hatırlamada zorluk yaşama, randevuları unutma, özellikle film, kitap ve konuşmalardaki olay örgüsünü hatırlayamama, yol bulmada güçlük çekme olarak sıralanabilir. Ayrıca yaşanan bu aksamalar nedeniyle kişi kaygılı, sinirli ve depresif bir ruh haline geçebilir.
Beynin hangi bölgesinin ne kadar hasar gördüğünün tespit edilmesi, felcin birey üzerindeki etkilerinin anlaşılmasına olanak sağlar. Örneğin; felç, beynin sol yarı küresini etkilerse, bireyde konuşamama, konuşulanı anlayamama, anlamlandıramama gibi dil ve konuşma bozuklukları, bellek sorunları, okuma ve yazma güçlükleri gibi günlük hayatını olumsuz yönde etkileyecek durumlar ortaya çıkabilir. Buna karşın, felç, beynin sağ yarı küresini etkilerse, mekânı algılamada güçlük, motor beceriler ve denge koordinasyon merkezine bağlı hareket sorunları, konuşmaya duyguyu verememe, mekanik konuşma ve duygusal güçlük gibi yine günlük hayatı etkileyecek durumlar görülür.
Felçler yukarıda bahsettiğimiz gibi bireyde ciddi boyutta hasarlara sebep olabilir. Fakat beynin nöroplastisite özelliği sayesinde, beyin kendini yenileme ve yeniden yapılandırma yetisine sahiptir. Nöroplastisite çalışmaları beynin bu özelliği üzerinde durarak felç sonrası kaybedilen yetilerin doğru ve güvenilir çalışmalar ile hızla geri kazanılabildiğini ortaya koymuştur.
Felç sonrasında uygulanacak tıbbi tedavinin yanında, rehabilitasyon sürecinin de doğru ve düzenli bir şekilde uygulanması, felçli bireylerin gelişimini olumlu yönde etkilemektedir. Rehabilitasyon hizmetleri arasında aşağıda belirtilen süreçler önemli rol oynamaktadır.
– Fizik Tedavi ( hareket, denge ve koordinasyon gibi)
– Konuşma Terapisi
– İş ve Uğraş Terapisi (bireyin kendi temel ihtiyaçlarını yeniden öğrenmesi)
– Beyin Felci
– Duygudurum Bozuklukları
– Bilişsel Bozukluklar